‘Sosyal Medya’da Değil ‘Sosyal Hayat’ta Kal!

Gün geçtikçe hayatımızdaki varlığı giderek artan ‘sanal meyda’ bağımlılığına karşı uyarılarda bulunan Konya Farabi Hastanesi’nden psikolog Derya İnekçi Keçeli, “sosyal medya” yerine “sosyal yaşam” önerisinde bulundu. Keçeli yaptığı açıklamada şunları söyledi:


“Teknolojinin çok hızlı bir şekilde ilerlemesi ve internetin hem kullanım alanının genişlemesi hem de kullanım hızının ilerlemesiyle birlikte insanların hayatlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelir oldu. İnsanların büyük çoğunluğu sosyal medya ağlarında (facebook, ınstagram, twitter) gezinerek vakitlerini geçirebiliyorlar. Buda sadece onların zamanlarını değil, ruhsal sağlığını da etkilemeye başladı. Sanal ortamda saatlerce vakit kaybı harcayan insanların gerçek hayatla olan bağları kopabiliyor ve gerçeklik algısını yitirebiliyorlar. Özellikle bu durum çocuklarda ve ergenlerde daha bağımlı hale geldi. Ne yazik ki, telefon ve bilgisayarın başlarında ayrılmayan bir nesil yetişiyor. Dışarıdaki sosyal yaşamın yerini sosyal medya aldığı sürece kişi kendisini mutlu hissedemiyor ve orada kalmak istiyor.


Dikizleme Kültürünü Arttırdı



Sosyal medyanın yaygınlaşması insanların dikizleme kültürünü arttırdı. Güne başladığımız anın sonuna kadar insanların nereye gittiğini, neler yaptıklarını, nasıl göründüğünü, kimin daha çok sevildiğini ve imrenildiğini görünce büyük hayal kırıklıkları yaşayıp kendilerini mutsuz hissedebiliyorlar. Kendilerinin yaşamını başka insanların yaşamıyla kıyasladıkça daha stresli, depresif, endişeli, mutsuz ve yaşamdan zevk almayan bireyler olabiliyor. Sonuç olarak ise vücuttaki seratonin seviyesinde azalma yaşanıyor ve ruh haliniz giderek bozulabiliyor. Düşük seratonin miktarı sonucunda insanlar daha huzursuz, sinirli ve depresif ruh halinde olabiliyorlar bu durumda onların mutsuz olmalarına sebebiyet veriyor.

Sosyal medya da yaşanılan rekabet artık ilişkilere de zarar vermeye başladı. Neredeyse artık insanların tek iletişim aracı haline geldi. Örneğin, sosyal medya üzerinden çok fazla arkadaşa sahip olan bireylerin kıskançlığa, özgüveninin azalmasına, kişinin kendisini kontrol edememesi ve ilişkilere ayak uyduramamaya ve yalnızlaşmalarına sebep olabiliyor. Çünkü istesek de istemesek de yaşamımızın bir parçası olan ve gelişmelerden bağımlı olmaktan çok öğrenmek ve bilgilenmek amaçlı kullanmamız gerekiyor.


Tavsiyeler


Sosyal medyada çok fazla vakit geçiren sosyal medya kullanıcıları ve ailelere bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

1. Sosyal medyada ne kadar vakit ayıracağınızı belirleyin.

2. İnternet kullanımının özelliklerini belirlemeniz gerekiyor./ Günün hangi saatlerinde internette fazla vakit geçiriyorsunuz./ Kaç saat kalıyorsunuz./ En çok hangi amaçla kullanıyorsunuz?

3. Günün belli saatlerinde sosyal medyada daha uzun süre geçiriliyorsa bu zaman diliminden başka sosyal faaliyet belirlenebilir.

4.  Aileler çocukların okul ve arkadaş çevreleri hakkında sohbet edip onların sorunlarıyla ilgilenmelidir.

5. Çocukların okul ve arkadaş çevreleri hakkında sohbet edip onların ilgilendikleri konulardan bahsetmeye, kaygı ve problemlerini konuşmaya teşvik etmelidir.

6. Çocukları ve gençleri sosyal ortamlara (sinema,tiyatro ve spor ) gibi faaliyetlere daha fazla zaman ayırmaları için desteklemek gerekir.

Teknoloji ve toplumun gelişimine ayak uydurarak başkalarının hayatlarını kendi hayatımızın üstünde tutmadan kendi yaşamımıza odaklanıp yaşamımızı güzelleştirmek gerek.




Powered by Froala Editor

Farabi Hastanesi ile

sağlıkla gülümse hayata. konforlu sağlık hizmeti. teknolojik sağlık hizmeti. modern sağlık hizmeti.

© 2024 Tüm Hakları Saklıdır.
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin tüm hakları saklıdır.
İzinsiz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.