Hastanemiz de ergen, yetişkin, çift ve ailelere danışmanlık hizmeti sunulmaktadır.
Bireysel Görüşmeler;Depresyon
Depresyon kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını etkileyen önemli psikolojik rahatsızlıklarından biridir. Dönem dönem insanlar kendini üzgün, isteksiz ve mutsuz hissedebilir. Depresyon da bu dönem daha uzun sürelidir ve kişinin işlevselliğini olumsuz yönde etkiler. Tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşamında olumsuz etkiler bırakabilir.
Aşağıda depresyonun belirtileri sıralanmıştır. Eğer bu belirtilerden birden çoğu aynı anda sizde bulunuyorsa depresyonda olabilirsiniz.
• Daha önce zevk alınan eylerden zevk almama, isteksizlik
• Uyku problemleri (uykuya dalmakta, uykuyu sürdürmekte zorlanma, çok uyuma isteği
• Değersizlik, çaresizlik, umutsuzluk duyguları yaşama
• Kişilerarası ilişkilerde sorunlar yaşama
• Dikkatte zayıflama, bellekte bozulmalar
• Yorgunluk, halsizlik hissi, çabuk sinirlenme
• Kendine zarar verme, intihar planları yapma, intihar girişiminde bulunma gibi.
• Üzüntülü, mutsuz hissetme
• Başkalarından uzaklaşma isteği
• Yeme bozuklukları (iştahta azalma ya da artma)
• Sebepsiz bedensel yakınmaların başlaması (baş, boyun, mide vs ağrıları)
Öfke Kontrolü:Gün içerisinde pek çok duygulanım yaşarız. Olumsuz durumlarla karşı karşıya kaldığımızda ise bir takım tepkiler veririz. Öfke de bu duygulardan biridir. Öfke, herhangi bir olay, durum karşısında verilen düşünsel, duygusal ve davranışsal tepkiler bütünüdür. Öfke kontrolü ise yaşanan bu normal duygulanımın uygun şekilde ifade edilmesidir. Öfke uygun şekilde ifade edildiğinde kişi için olumlu çıktıları olur. Ancak öfke kontrolü sağlanamazsa kişiye hem ruhsal hem de bedensel olarak olumsuz geri dönüşleri olur.
Kaygı Bozuklukları: Zaman zaman daha yoğun stres yaşadığımız, kaygılı olduğumuz dönemler vardır. Belirli seviyede kaygı yaşam için gereklidir ama bu kaygı sürekli ve daha yoğun yaşanmaya başlandığında kişinin denetiminden çıkıyorsa ve günlük işlevselliği bozuyorsa sorun olarak ele alınır. Farklı özelliklerde kaygı bozuklukları vardır.
Bunlar:
Panik Bozukluk: Aniden başlayan, kişiyi yoğun sıkıntıya sokan ve bu sıkıntıyı tekrar yaşamaya dair korku nöbetleri oluşturan bir rahatsızlıktır. Genellikle tekrar etmesi beklenen panik atağın sıkıntısı yaşanır ve kişi gündelik yaşamına devam edemez hale gelir.
Fobiler: Bir nesne ya da durumla ilgili tehlikeyle orantılı olmayan ve onu yaşayan kişi tarafından anlamsız olarak tanımlanan engelleyici, korkunun aracılık ettiği kaçınmadır..
Genellenmiş Kaygı Bozukluğu: Kişi sürekli kaygı içerisindedir. Her konuda kronik ve kontrol edilemez kaygı bu bozukluğun temel özelliğidir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk; Zihnin ısrarlı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle dolduğu ve kişiye oldukça sıkıntı yaratan kişinin davranışları tekrar tekrar yapmaya zorunlu hissettiği kaygı bozukluğudur.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu: Yaşanan büyük bir stres karşısında artmış kaygı, travmayla ilgili uyarıcılardan kaçınma ve duygusal tepkilerin azalması gibi aşırı tepkileri yansıtır.
Yeme Bozuklukları:Yemek yemeyle ilgili, beden imgesiyle ilgili sorunları bozukluk haline gelmeden fark etmek ve bunun için hem diyet hem de psikolojik destek almak önemlidir. Kilo almaktan çok korkma,beden algısının bozulması ve beden biçimlerini çarpık bir biçimde algılayan kişilerin veya çok miktarda yiyeceği tüketmesinin ardından kilo almayı engellemek için kusan kişilerin tedavi olması gerekir.
Ergenlik Dönemi Sorunları:Ergenlik dönemi gelişim evresidir ve çocukluktan yetişkinliğe geçiş aşaması olan bu evrede hem bedenen hem de ruhen hızla değişmektedir. Birey bu dönemde bir uyum sürecine girer. Her gelişim evresinde olduğu gibi bu evreye uyum da beraberinde bir takım krizleri getirebilir. Bu krizlerin sağlıklı bir biçimde aşılması yetişkinlik sürecine de daha sağlam girebilmeyi sağlar
Sınav Kaygısı:Sınav kaygısı, kişinin sınavda öğrendiği bilgisini kullanmasına engel olan, dolayısıyla başarısının düşmesine sebep olan yoğun kaygıdır. Bireyin kaygıları çalışıldığında daha sağlıklı bir yetişkin olmasıyla birlikte sınavdaki başarı oranı da artacaktır.
Kanserde Psikolojik Destek:Kanser hastaları ve bu hastaların yakınları çeşitli psikolojik sıkıntılarla mücadele etmektedir. Hastanın hem de hasta yakınlarının psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyaçları artmaktadır. Hastalığın ilk öğrenildiği süreçten başlayarak tedavi boyunca psikolojik destek almak hastanın başa çıkma becerilerini artırmakta, duygu dışavurumunu sağlamakta, kaygısı ve depresyonuyla baş etmesini kolaylaştırmakta, kişinin psikolojik iyi oluşunu ve hayat kalitesini artırmaktadır.
ÇİFT VE AİLE GÖRÜŞMELERİ
Aile Terapisi:Aile terapisi ailenin sistem olarak değerlendirildiği terapi yöntemidir. Aile terapisin de ilişkiye, ilişkiden kaynaklanan problemlere odaklanılır. Aile terapisi çocukların da eşlik edebileceği şekilde yürütülebilir.
Aile içi iletişim problemleri, Boşanma süreci, Evliliğe hazırlık, Aldatma, Çocuklarla ilgili sorunlar, Şiddetli geçimsizlik, Kök aile problemleri, Cinsel sorunlar